Narsistik kişilik bozukluğu, kişinin kendine dair abartılı önem algısı, sosyal çevreden aşırı takdir edilme ve beğenilme isteği ve diğerlerine karşı empati yoksunluğu ile karakterize, uzun dönemli bir kişilik bozukluğu olarak nitelendirilmektedir. Bu kişiler diğerleri tarafından bencil, talepkar, manipülatif ve kibirli olarak nitelendirilirler. Genellikle ergenlik ya da erken yetişkinlik döneminde başladığı bilinmektedir. Narsisizm kişinin kendi bedensel ve ruhsal benliğine karşı duyduğu hayranlık ve bağlılık olarak nitelendirilip; görkemli ve şişirilmiş benlik kavramını yansıtan bir kişilik özelliği ile ifade edilmektedir. Narsisizm, düşünme, hissetme ve davranma üzerine önemli etkileri olan benliğin bir türüdür. Narsistik kişiliğe sahip bireyler, kendilerini normalin seviyenin üstünde gerçekçi olmayan ve olumlu bir düzlemde görürler. Narsist bireyler, kendi kişisel faydalarına odaklanmalarından dolayı eylemlerinin başkalarına vereceği faydaya veya zarara odaklanamazlar. Narsist bireyler genellikle hayranlık arayışı, övünme, maddi mallarını sergileme, önemli kişilerle sosyalleşme isteği gibi çeşitli özdenetim stratejilerini kullanırlar. Narsistler yüksek ilgi, hayranlık ve popülerlik talebine sahiptir. Bunları elde etmek için kendilerine güvenen, dışa dönük ve diğer insanlarla kolay etkileşime geçme özelliği taşırlar. Kısa sürede birçok yüzeysel ilişki kurarlar, bu kurdukları ilişkiyi ise benlik saygısını düzenlemek ve özellikle kendilerini geliştirmek için kullanmaktadırlar. Narsisizm ile sosyal medya kullanımı arasındaki ilişki; ilk sosyal medya ağlarının ortaya çıkışından bu yana, araştırmacılar için önemli bir konu haline gelmiştir . Araştırmacılar ve gazeteciler, sosyal medyadaki çevrimiçi ortamların popülaritesinin kullanıcıların narsisizmine bağlı olduğunu ve sosyal ağ davranışının narsisistik eğilimleri yansıttığını savunmaktadırlar. Hatta bu durumu kanıtlamak adına bazı çalışmalar da narsisizm ve sosyal ağ davranışı arasında pozitif bir ilişki olduğunu kanıtlamışlardır.
Sosyal medya son yıllarda günlük yaşamın ve araştırmaların her zaman mevcut bir yönü haline gelmiştir ve insanların bu araçlarla etkileşime girme biçimlerini ortaya çıkarmaya yönelik ilgide bir artış yaşanmıştır. Sosyal medya davranışlarının altında yatan değişkenler kesinlikle çok yönlü olmasına rağmen; narsisizm, özçekim gönderme sıklığı ve diğer kendini sunmayı teşvik eden sosyal ağ davranışları daha belirgin olmaya başlamıştır. Narsistik özellikleri artan bireyler; özçekimleri daha sık göndermekte, özçekimlerini daha çekici olarak değerlendirmekte, sosyal ağ sitelerinde daha fazla zaman geçirmekte, bu araçlarda daha aktif kullanıcı olmakta ve genellikle farklı sosyal ağlarda daha fazla etkinlik göstermektedirler. Ayrıca narsisizm ve sosyal medya kullanım örüntüleri arasında öngörülen pozitif ilişkiyi doğrular niteliktedir. Her şeyden önce bireylerin narsisizm düzeyi arttıkça, günlük sosyal medya kullanım süresinde de artış yaşanmaktadır. Kendini beğenme, ön plana çıkarma ve daha
görünür kılma arzusundaki bireylere önemli fırsatlar sunan sosyal medya; narsistik kişilik özellikleri gösteren kişileri, daha uzun süre bu araçları kullanma noktasında cesaretlendirmektedir.